Aynur’un babası Çağlayancerit belediyesinden emeklidir. Aynur’un iki kardeşi daha vardır. Kardeşlerinden biri okuyor, diğer erkek kardeşi devlet dairesinde memur. Aynur kardeşleri gibi okumak istiyordu. Fakat kaza geçireceği aklına gelmezdi. Tabi ki tedbirde fayda vardır derler.
Öyle anlar oluyor ki! Siz ne kadar tedbir alırsanız alın olacağa çare olmuyor. Aynur beş kişilik orta halli bir ailenin en büyük kızıdır. 24.09.1999 tarihinde evlerinin merdiveninden düşerek sakatlanır. Bir müddet kendine gelemez. Ailesi on yıldır yılmadan, usanmadan tedavisi için uğraştılar.
Hastane, hastane gezdirdiler. Ankara Numune Hastanesi’nde ameliyat edildi. Ameliyattan bir süre sonra Sağlık Bakanlığı İyileştirme Merkezi’nde altı ay fizik tedavisi gördü. Aradan zaman geçmeden tekrar Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi (Gata), Türk Silahlı Kuvvetleri Tsk İyileştirme merkezi’nde yine kırk gün fizik tedavisi gördü. Velhasıl Aynur'un beş yılı hastanelerde geçer. Buradan Aynur’a bunca yıl emek veren ailesi ve hayata bağlanmasında vesile olan herkese şükranlarını sunmaktadır. Özellikle Ankara Numune Hastanesinde ameliyatını yapan,
Doktor Sayın Erkan Kaptanoğlu’na teşekkür ettiğini, hastanede kaldığı sürece hiç incitilmediğini, Bu hastanede görev yapan doktorlara, hemşirelere ve tüm hastane personeline teşekkür ediyor. Ameliyattan sonra bir müddet yatalak oldu. Ayağa kalkamadı. Annesinin, babasının ve kardeşlerinin yardımlarıyla yavaş yavaş ayağa kalktı. Ailesi sayesinde koltuk değnekleriyle ilk adımları attı. Gece gündüz demeden Aynur’a destek olup onu yürüttüler. Engelli maaşı almıyor.
Maaştan ziyade kendisine bir iş yeri açmayı düşünür. Bu düşüncesi boşa çıkmaz. Maddi ve manevi desteğini esirgemeyen “Hep yanındayız” diyen ailesine, Çağlayancerit İlçe Kaymakamlığı’na, ilçemize bağlı Oruç Pınarı mahallesinde aile dostu Mehmet Kısa’ya teşekkürlerini bildiriyor.
“İşyeri açmasında maddi, manevi desteklerde bulunan, kısaca yardımcı olan herkese teşekkür ediyor.” Fatih mahallesindeki evinin yanına yaptırdıkları dükkânda hazır giyim bay, bayan ve çocuk giysileri satmaktadır. ‘Koltuk değneklerinin sayesinde dükkânının tüm raflarına rahatlıkla ulaşabiliyor.
Ailesine bir nebze de olsa katkısı olsun istiyor. Bundan böyle ekmeğini kendi emeğiyle kazanmak istiyor. Engelli olan herkese diyor ki. Engelli olmak suç değildir. Yeter ki azminiz, çabanız olsun. Okuyuculara şu mesajı veriyor: “Aşılmaz denilen tüm engellerin aşılacağına gönülden inanalım.
Engelli Olmak iş yapmanıza engel olamaz.
Şunu unutmayalım; her sağlıklı insan birer engelli adayıdır. Allah hiç kimseye
kaza bela vermesin. Bu yazıyı okuyanlar, biz engellilere acımasınlar. Güler
yüzlü, tatlı dilli olsunlar yeter. Çilelerle dolu on yıllık hayatımı kısa ve öz
olarak kaleme alan Sayın Âşık Ali Ataş ağabeyime teşekkür ediyorum... Âşık Ali Ataş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder